Mirastan feragat ile müstakbel ve muhtemel mirasçı, miras bırakana karşı ileride doğacak olan miras hakkından miras bırakan ile yapacağı bir sözleşmeyle vazgeçer. Yapılan sözleşmeye mirastan feragat sözleşmesi denir (MK 528). Mirastan feragat edenin vazgeçtiği beklenen bir haktır, yoksa miras hakkı değil. Çünkü miras hakkı, miras bırakanın ölümü ile doğacaktır; ölüm…
Devletin Mirasçılığı
MK 501’ e göre , “Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer”. Buna göre, Devletin, yasal mirasçı sıfatıyla terekeye el koyabilmesi için, mirasbırakanın hiçbir yasal mirasçısının bulunmamasının yanında, terekenin tümü için mirasçı atamamış olması da gerekir. Terekenin tümü için atanmış mirasçının bulunduğu hallerde, Devlet yasal mirasçı sıfatını kazanamaz. Buna karşılık,…
Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı Hakkında
1. GENEL OLARAK Hemen belirtmek gerekir ki, eş zümre mirasçısı değildir. Sağ kalan eş, her zümre ile birlikte mirasçı olur. İlk iki zümrede hiçbir mirasçı yoksa ve üçüncü zümrede de, zümre başkanları ile onların çocukları mirasbırakandan önce ölmüşlerse, eş tek başına mirasçı olur ve onun varlığı devletin (yasal) mirasçılığını engeller.…
Evlatlığın (ve Altsoyunun ) Mirasçılığı
I.GENEL OLARAK Kan hısımı olmayıp da zümre mirasçısı olabilen kişiler, sadece evlatlık ve altsoyudur. MK 500’e göre, “Evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder”. Bundan da anlaşılacağı gibi, mirasçılık açısından, evlatlık ve altsoyu, miras bırakanın altsoyu ile aynı haklara sahiptirler.…
İdarenin, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın bir taşınmaza fiilen el atması (kamulaştırmasız el atma) durumunda ne yapılması gerekir?
İdarenin, özel mülkiyette bulunan bir taşınmaza kamu yararı gerekçesiyle el koymak istemesi durumunda izlemesi gereken yol pek tabii ki “Kamulaştırma”dır. Durum bu olmakla beraber fiiliyatta işler her zaman olması gerektiği gibi yürümemektedir. İdare, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın, gerçek veya tüzel kişilerin mallarına el koyarak bu malları kamu hizmetine tahsis…
Kamulaştırma hakkında merak edilen bazı sorular ve cevapları…
Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin çekişmeli (dava konusu) olması durumunda ne olur? Bu konu, Kamulaştırma Kanununun 18’inci maddesi ile ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kamulaştırma süreci kapsamında belirlenecek olan kamulaştırma bedeli pek tabiidir ki kamulaştırılan taşınmaz malın malikine ödenir. Taşınmaz malın maliki belliyse (yani taşınmaz malın mülkiyeti ihtilafı değilse) sorun yoktur, kamulaştırma bedeli bu…
Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların kamulaştırılması nasıl gerçekleştirilir?
Bu konu, Kamulaştırma Kanunu’nun 19’uncu maddesi ile ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların kamulaştırılması istenmesi durumunda idare öncelikle, söz konusu taşınmazın “kamu malı” olup olmadığını ilgili yerlerden sormak suretiyle tespit eder. Taşınmaz malın kamu malı olmadığının ve taşınmaz malın zilyedi (malik sıfatıyla taşınmaz maldan yararlanan bir kişi) mevcut olup…
Kamulaştırma yolu ile taşınmaz üzerinde irtifak hakkı kurulması (irtifak kamulaştırması) nedir?
Bu sorunun cevabını iyi anlaşılması için öncelikle “irtifak hakkı” kavramını açıklamak gerekir: Belirli bir taşınmaz mal üzerinde, herhangi bir kişinin edinebileceği en kapsamlı hak “mülkiyet hakkı” dır. Gerçekten de mülkiyet hakkı, sahibine, hukuk düzeni çerçevesinde sahip olduğu şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi veren en kuvvetli…
Kısmi ve Trampa yolu ile kamulaştırma nedir? Kamulaştırma bedelinin tespiti nasıl yapılır?
Kısmi kamulaştırma nedir? Daha önce açıklandığı üzere, kamulaştırma işlemlerinin konusu taşınmaz mallardır. Kamulaştırmayı yapan idare, kamu hizmeti görmek amacıyla el koymak istediği taşınmazın, kamu hizmetinin getirdiği kadar (ihtiyacı ölçüsünde) bir bölümünü kamulaştırır. Bu şekilde yapılan kamulaştırmalara “kısmi kamulaştırma” denmektedir. Taşınmazın tamamı kamulaştırılmaksızın söz konusu kamu hizmeti gereği gibi yerine getirilemeyecekse…
Acele kamulaştırma nedir?
2942 sayılı kamulaştırma kanununun 27’nci maddesine göre, belirli bazı şartların gerçekleşmesi durumunda, idare tarafından, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere, taşınmaz mal sahibine karşı “acele el koyma davası” açılabilmektedir. Bu dava, “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası” ile aynı amaca hizmet eden, o davanın hazırlığı niteliğinde bir davadır. Davanın…