a) MK 511/ I’ e göre, “Mirasçılıktan çıkartılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz“. Mirasçılıktan çıkartılan saklı paylı mirasçılar artık tereke üzerinde hiç bir hakkı olmadığını söyleyen bu hüküm, sadece mirasçılıktan çıkarma hali için geçerlidir. Kısmi mirasçılıktan çıkarma halinde, saklı paylı mirasçının sadece saklı payı azalır, fakat mirasçı sıfatı devam eder.
b) Mirasçılıktan çıkartılan kişinin miras payının ne olacağı MK 511/II’ de belirtilmiştir. Buna göre, mirasçılıktan çıkartılan mirasçının miras payı, mirasbırakan bunun üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmamışsa, onun yerini alan mirasçılara geçer (mirasçılıktan çıkarmanın şahsiliği). Örneğin, mirasbırakanın oğulları A ve B ile A’ nın oğlu C hayatta ve miras bırakan A’ yı mirasçılıktan çıkarmışsa, çıkarmanın şahsiliği gereği, A’ nın yerini C alır, yani A’ nın miras payı C’ ye geçer. Mirasbırakanın mirasçıları sadece A ve B ise, o zaman mirasçılıktan çıkarma sonucu bütün miras B’ ye kalır. Mirasbırakanın hayatta olan hısımları oğlu A ile babası B ve annesi C ise, A mirastan uzaklaştırılınca, birinci zümrede onun yerini alacak başka mirasçı olmadığı için, miras ikinci zümre mirasçıları olan B ve C’ ye geçer. MK 511/II’de belirtildiği gibi bu kural, mirasbırakanın, mirasçılıktan çıkardığı mirasçının miras payı (saklı payı) üzerinde bir tasarrufta bulunmamışsa yürür. Bu hükmün zıt kavramına göre, mirasbırakanın mirasçılıktan çıkardığı saklı paylı mirasçının saklı payı üzerinde (saklı paylı altsoy yoksa) tasarrufta bulunma hakkı vardır. Başka bir ifade ile, mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakanın tasarruf nisabını (tasarruf edilebilir kısım) artırabilir. Artırıp artırmayacağı, mirasçılıktan çıkarılanın yerini, miras bırakana göre, saklı paylı mirasçının alıp almadığına ve bunların saklı pay oranlarına bağlıdır.
Şöyle ki:
- Mirasçılıktan çıkartılanın, mirasbırakana göre saklı paylı altsoyu yoksa, onun saklı payı tümü ile mirasbırakanın tasarruf nisabına eklenir. Örneğin; mirasbırakanın eşi E yanında annesi A’ dan dan başka mirasçısı yoksa ve A’ yı mirastan çıkartmışsa, A’ nın saklı payının tamamı (miras payının ¼’i) mirasbırakanın tasarruf nisabına dâhil olur. A’ nın B adında bir çocuğunun (mirasbırakanın kardeşinin olması), yukarıda açıklananlar yönünden bir değişiklik yapmaz. Çünkü B, mirasbırakanın saklı paylı mirasçısı değildir. Aynı şekilde, mirasbırakan çocukları A ve B’ den A’ yı mirastan çıkarmış ve A’ nın altsoyu yoksa, onun saklı payının tamamı (miras payının ½’si) mirasbırakanın tasarruf nisabına eklenir, yoksa B bundan yararlanamaz, meğerki mirasbırakan, yukarıda açıklandığı gibi, hiçbir tasarrufta bulunmamış olsun.
- Buna karşılık mirasçılıktan çıkartılan saklı paylı mirasçının yerini alan mirasçı altsoy ve mirasbırakana göre saklı paylı mirasçı ise MK 511/III’ e göre kendi saklı payını ister. Bu halde, mirasbırakanın tasarruf nisabının artıp artmayacağı, altsoyun saklı pay oranının, mirasçılıktan çıkartılan ile aynı olup olmamasına bağlıdır. Örneğin, mirasbırakanın mirasçılıktan çıkardığı oğlunun yerini torunları almışsa, tasarruf nisabında bir değişiklik olmaz, çünkü altsoy olmaları sıfatıyla her ikisinin de saklı pay oranları aynı, yani ½’ dir (MK 506 b.1). Buna karşılık, mirasbırakan annesini mirasçılıktan çıkarmış ve onun yerini kardeşi almışsa tasarruf nisabı artar. Çünkü annenin saklı pay oranı ¼ (MK 506 b.2) iken kardeşin saklı payı yoktur.
- Mirastan çıkartılanın ne altsoyu ne de onunla birlikte aynı zümrede başka mirasçılar varsa miras, kanuni intikal gereği bir sonraki zümreye geçer. Fakat o zümredeki yasal mirasçılar, saklı paylı olsalar bile, saklı payın korumasından yararlanamazlar. Çünkü mirasçılıktan çıkarma halinde MK 511/III’e göre saklı payı, sadece mirasçılıktan çıkartılanın, miras bırakana göre, saklı paylı altsoyu isteyebilir. Miras bırakan, tek oğlu A’ yı mirasçılıktan çıkartır ve mirasbırakanın babası B hayatta olursa miras, kanuni intikal gereği, B’ ye geçer. Ne var ki, B, saklı paylı mirasçı olmasına rağmen, italik mirastan çıkartılan A’ nın miras bırakana nispeten saklı paylı altsoyu olmadığı için, saklı payın korumasından yararlanamaz. Böylece terekenin tamamı mirasbırakanın tasarruf nisabına dâhil olur.
Tasarruf nisabına ilişkin yukarıda açıklanan kurallar, mirasçılıktan çıkartılanın mirasbırakandan önce ölmesi halinde uygulanmaz çünkü bu halde mirasçı olamama, mirasçılıktan çıkarmaya değil de mirasbırakandan önce ölmeye dayanmaktadır. Bu sebeple tasarruf nisabı da mirasbırakandan önce ölme haline göre hesaplanır ve mirasçılıktan çıkartılanın saklı payı tasarruf nisabına eklenmez; ya da mirasçılıktan çıkartılanın altsoyu ve birlikte mirasçı olduğu kimseler bulunmadığı için miras bir sonraki zümreye geçer ve oradaki mirasçılar yine saklı payın korumasından yararlanırlar.