İş, uçak, tren kazaları yanında ülkemizde en çok yaşanan kaza türü trafik kazalarıdır. Ölümlü veya yaralanmalı bir trafik kazası sonrası zaten hayatı alt üst olan mağdurlar bir de hukuken sahip oldukları hakları yeterince bilmiyorsa ikinci kez mağduriyet yaşayabiliyorlar. O yüzden bilinçli insanların yaptığı ilk işlerden biri de bu konularda tecrübeli en iyi kaza ve tazminat avukatını araştırmak oluyor.
Zira trafik kazaları, maalesef yaşanan acı olaylardır ve bu tür durumlarla karşılaşan insanlar, haklarını savunacak güvenilir bir avukatın hizmetine ihtiyaç duyuyorlar.
İşte bu makalede aradığınız en iyi trafik kazası tazminat avukatının sahip olması gereken meziyetleri ve yeteneklerinden bahsedeceğimiz gibi bir avukatınız olmasa dahi haklarınızın neler olduğunu da öğrenmiş olacaksınız.
- Hukuki Bilgi ve Deneyim: İzmir’in en iyi trafik kazası tazminat avukatı denilebilecek bir avukat, geniş bir hukuki bilgiye ve deneyime sahip olmalıdır. Trafik kazalarıyla ilgili mevzuatı iyi bilmeli, ilgili yasal düzenlemeleri takip etmeli ve benzer davaları başarıyla sonuçlandırmış bir geçmişe sahip olmalıdır.
- İletişim Becerileri: Başarılı bir avukat, müvekkil ile etkili iletişim kurabilen, açık ve anlaşılır bir dil kullanabilen bir kişidir. Kazazede veya ailesi, hukuki terimleri anlamakta zorlanabilir, bu nedenle avukatın karmaşıklığı basitleştirebilme yeteneği büyük önem taşır.
- Dürüstlük ve İtibar: İyi bir avukatın en temel özelliklerinden biri dürüstlük ve güvenilirliktir. Müvekkiller, avukatlarına güvenmek isterler ve bu güveni sağlamak için avukatın dürüst, şeffaf ve etik değerlere bağlı olması gerekir.
- Problem Çözme Yeteneği: Trafik kazaları genellikle karmaşık durumları beraberinde getirir. İyi bir avukat, yaratıcı bir şekilde düşünme ve karmaşık hukuki sorunları çözme yeteneğine sahip olmalıdır.
- Mücadeleci Ruha Sahip Olma: Başarılı bir trafik kazası tazminat avukatı, müvekkillerini en iyi şekilde temsil etmek için mücadeleci bir ruha sahip olmalıdır. Gerekirse, mahkemede mücadele etmeye ve müvekkilinin haklarını savunmaya hazır olmalıdır.
- İyi Bir Araştırmacı Olma: Trafik kazalarıyla ilgili dava süreçleri genellikle detaylı araştırmalar gerektirir. Hukuki belgeleri titizlikle inceleme ve etkili bir şekilde kullanabilme yeteneği, iyi bir trafik kazası tazminat avukatının olmazsa olmaz özelliklerindendir.
Sonuç:
İzmir’in en iyi trafik kazası tazminat avukatı olarak anılabilmek için , hukuki bilgi, iletişim becerileri, dürüstlük, problem çözme yeteneği, mücadeleci ruh ve araştırma yeteneği gibi meziyetlere sahip olmak gerekir. Bu özellikler, avukatın müvekkillerine adil ve etkili bir hizmet sunmasını sağlar ve hukuk sistemine güvenilir bir şekilde hizmet etmesini sağlar.
Tabi, en iyi trafik kazası tazminat avukatı kimdir diye araştırmanın yanında öncelikle haklarınız nelerdir onları da bilmenizde yarar var.
İşte bilmeniz gerekenler..
1- Sigorta şirketine başvurma veya dava açma süresi ne kadardır?
Gerçekleşen riziko ceza hukuku bakımından suç teşkil etmediğinde başvuru veya dava açma süresi 2 yıldır.
Ancak rizikonun gerçekleşme şekli Türk Ceza Kanunu kapsamında cezai gerektiren bir fiilden kaynaklanıyorsa, bu süre suçun nevine göre uzamaktadır.
Örneğin; ölümlü trafik kazalarında bu süre 15 yıl iken yaralamalı trafik kazalarında zamanaşımı süresi 8 yıldır.
2- Sigorta Şirketlerine verilen İbranamelerin Kapsamı ve Geçerliliği Nedir?
Uygulamada sık sık rastlanılan ve duraksamalara yol açan “sigorta ibranameleri” konusuna, Yargıtay kararlarıyla açıklık getirilmiş ve şu ilkeler ortaya konulmuştur:
Bu ilkeleri 7 madde halinde açıklayacak olursak..
1) Sigorta şirketlerinin düzenleyip imzalattıkları “geniş kapsamlı” ibranameler, yalnızca sigorta güvencesi ile sınırlı olarak geçerli olup, zarar görenin, işleten ve sürücüden zararın kalan bölümünü isteme hakkını ortadan kaldırmaz.
2) Sigorta şirketine verilen ibranamedeki irade açıklaması, hem sigortacı hem de tazminat borçlusu yönünden, ancak “sigorta kapsamı ile sınırlı olmak üzere” sonuç doğurur.
3) Sigortadan para alırken ibraname veren davacının, zararın kalan bölümünü işletenden ve sürücüden isteme hakkı vardır. Tüm sorumluları ibra ettiği düşüncesi yanlıştır.
4) Sigortadan alınan paranın yetersiz olup olmadığının, maddi zararın miktarı, niteliği, kusur oranlarına göre bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerekirken, ibranameye dayanılarak reddedilmesi doğru değildir.
5) Sigorta şirketinin ödediği miktar ile ödenmesi gereken gerçek miktar arasında aşırı bir fark bulunup bulunmadığının, ödeme tarihindeki verilere göre belirlenmesi gerekir.
6) Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz ve fâhiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebilirler. Bunun için ayrıca iptal davası açılmasına gerek bulunmayıp, dava sırasında bu hususta irade açıklaması yeterlidir.
7) Sigorta şirketince ödenen miktarın yetersiz olduğu saptanmışsa, ibranamenin iptali için ayrıca dava açılmasına gerek bulunmayıp, ödenen miktar düşüldükten sonra bakiyesine hükmedilmelidir.
3- Bana çarpan aracın trafik sigortası yok ise, zararımı nereden talep edebilirim?
Taraf olduğunuz kazaya karışan diğer araç/araçların trafik sigortası (zorunlu mali sorumluluk sigortası) bulunmuyorsa ve yaralanma yahut ölüm gerçekleşmiş ise bu sebeple doğan zararlarınızı Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde kurulmuş bulunan Güvence Hesabı’ndan talep edebilirsiniz.
Ancak mala gelen zararlar anılan kurumun sorumluluğunda olmayıp, bu tür zararların karşı araç sürücüsü ve işleteninden talep edilmesi gerekmektedir.
4-Trafik kazasında eşim vefat etti, sigorta şirketinden ne kadar tazminat alabilirim?
Vefatlı veya kalıcı sakatlığa sebep olan trafik kazaları sonucunda sigorta şirketinin ödemekle yükümlü bulunduğu tazminat tutarları aktüer bilirkişiler tarafından belirli formüllerle ve her olayın özelliğine göre (kişinin yaşı, geliri, sakatlık oranı vb.) hesaplanmakta olup, ortalama bir tutar söylenmesi mümkün değildir. Size uzman hesabı yapılmaksızın söylenen tazminat tutarlarına itibar etmemeniz tavsiye olunur.
5- Sigorta Şirketi trafik kazasında vefat eden eşimin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminat talebimi reddedebilir mi?
Ölümlü trafik kazalarında destekten yoksunluk tazminatı için yargıtayın 2012 yılında son verdiği karar ile kusurlu kusursuz ayrımı kalkmış bulunmaktadır.Yani “‘8’de 1 ya da 8’de 8’ kusur olsun. Bu karara göre kusur oranı ne olursa olsun aracın sürücüsü ve işleteninin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek. Çünkü karar ‘ölen kusurlu olabilir ama geride kalanların bu olayda bir kusuru yok’ gerekçesine dayandırılmıştır..”
Dolayısıyla şu aşamada tazminat talebimizin tekrar gözden geçirilerek kabulü gerekir.
Kaldı ki;
2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesinde, işleten ve sürücü yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşlerinin) “her türlü zararları” değil, yalnızca“mallarına” gelen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle anılan yakınların, “destekten yoksunluk” ve “bedensel zararlar” nedeniyle Trafik Sigortası’ndan tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Sürücü, yüzde yüz kusurlu olsa bile, işleten, onun kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan (KTK.m.85/Son) ve işletenin bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacı üstlenmiş bulunduğundan (KTK m.91 vd), tazminatın ödenmesi yasal bir zorunluluktur.
Yasa hükmü, tartışılamayacak kadar açık, anlaşılır ve nettir. Yasalar, öncelikle “sözüyle ve özüyle” uygulanacağından (MK.m.1), burada yoruma yer yoktur.
Anılan yakınlar, destekten yoksunluk ve bedensel zararlar söz konusu olduğunda “üçüncü kişi” konumundadırlar. Çünkü, bu tür zararlar onların “kendi zararları”dır ve tazminat isteme hakları, miras veya herhangi bir yolla başkalarından geçen bir hak değil, kişiliklerine sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Burada “kimse kendi kusurundan yararlanamaz” ilkesi, sürücünün veya işletenin yakınlarına uygulanamaz..
Tazminat davaları, haksız fiil karşısındaki mağduriyetin giderilmesi adına açılacak olan dava türüdür. Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazası sonucu yda maddi hasarlı bir trafik kazası sonucu tazminat davasını açmak istiyorum diyen bireylerin gerek maddi tazminat davası gerekse de manevi tazminat davası olsun yaşadığı mağduriyeti ispat etmesi gerekir. Maddi tazminat davalarında yaşanılan zarar maddi anlamda somut olarak ispatlanabilmektedir. Manevi tazminat davalarında ise kişilik hakları zarar görmüş bireyler yaşadığı durumun tazminini talep etmektedir. Her iki tazminat türünde de bireylerin hak kayıplarının giderilmesi esas amaçtır. Bu nedenle hak kaybının tazmini için bireylerin uzman bir avukat ile tazminat davasını açmaları önerilmektedir.
Trafik kazası sonucu tazminat avukatı arıyorsanız bize ulaşabileceğiniz gibi yine tanıdıklarınızdan da yardım alabilirsiniz. Bulduğunuz avukat isimleri hakkında internette araştırma yapabilirsiniz. Yada hiçbir fikriniz yoksa o halde örneğin trafik kazası tazminat avukatı izmir, izmir trafik kazası tazminat avukatı , İstanbul trafik kazası tazminat avukat gibi google da aramalar yaparak trafik kazaları sonu açılacak tazminat davalarında uzmanlaşmış avukatları tespit edebilir ve irtibata geçebilirsiniz. Burada en önemli nokta tutacağınız avukatın profesyonel bir tazminat avukatı olduğunu bilmektir…
Avukatlara ulaşabilmek artık eskisinden çok daha kolay olduğu için açılacak olan davalarınızda geç kalma sorunu da yaşamayacaksınız. Avukatlar eli ile yürütülen davalarda, davacı olan sizler hiçbir sıkıntı çekmeden sadece davanın seyrini izleyebileceksiniz. Tüm gerekli belge, iş ve işlemler tuttuğunuz avukat tarafından yerine getirilecektir.
Son olarak önemle uyarmak isteriz ki bu tür davalar için sizleri arayan hasar takip şirketlerine veya kişilere kesinlikle itibar etmeyiniz.
- Trafik kazaları sonucu açılacak tazminat davalarıyla ilgili merak edilenleri cevapladığımız kısa videolarımızı izlemek için tıklayın…
- İLGİLİ DİĞER MAKALELERE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN.