Miras ortaklığına temsilci atanması

Miras ortaklığına temsilci atanması

Miras ortaklığında tüm mirasçıların terekeyi elbirliğiyle yönetmek ve terekeyi ilgilendiren her işlemi birlikte yapmak zorunda oldukları yukarıda belirtilmişti. İşte bu sistem yüzünden çıkacak sorunlara çare, miras ortaklığına temsilci atanmasıdır.

MK 640/III’ e göre, mirasçılardan birinin talebi üzerine, mirasın açıldığı yer sulh hâkimi, miras ortaklığına temsilci atayabilir. Diğer mirasçıların bu talebe katılmaları aranmadığı gibi, hâkim onların öneri ve itirazlarıyla da bağlı değildir. Ancak, hâkim de, hiçbir mirasçı kendisine başvurmadan göreceği gerek üzerine miras ortaklığına kendiliğinden temsilci atayamaz. Öte yandan mirasçıların tümü anlaşırlarsa hâkime gitmeye gerek kalmadan miras ortaklığına bir temsilci atayabilirler.

Hâkime temsilci atanması için başvurmaya yetkili sadece yasal ve atanmış mirasçılar olup, vasiyet alacaklılarının böyle bir hakkı yoktur. Esasen onlar tereke üzerinde hak sahibi olmadıklarından, atanacak kişi onların temsilcisi olacak değildir.

Temsilci tayini istemi, miras ortaklığının doğmasından, sona erimesine kadar istenebilir. Hâkim, genellikle tarafsız ve güvenilir bir kişiyi atayacaksa da, mirasçılar arasından birini de temsilci olarak atayabilir. Aralarında anlaşmazlık bulunan mirasçıların tümünün iyi geçindiği ve saygı duyduğu bir mirasçı varsa, hâkim bu yolu tercih edecektir. Örneğin mirasbırakan annenin anlaşmazlık içinde olan çocuklarının tümünün duyduğu ve aralarının iyi olduğu bir diğer mirasçı olan babalarını miras ortaklığına temsilci atayabilir.

Eğer MK 550’ye göre mirasbırakan tarafından atanmış ve bu görevi kabul etmiş vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ya da mahkeme terekeyi resmen idare memuru atamışsa(MK 592), bunlar esasen yetkili oldukları hususlarda tüm mirasçıların temsilcisi sayıldıklarından, hâkim ayrıca bir de miras ortaklığına temsilci atamaz.

Hâkim, temsilci atamaya bir engel bulunmasa bile, bu atamayı yapmaya mecbur değildir. Eğer ortaklığı adına terekenin bir elden yönetilmesini somut olayda gerekli görürse, özellikle bazı mirasçılar arasında anlaşmazlıklar varsa bu talebi kabul edecektir. Ancak, doktrin ve uygulama, hâkimin kendisine yapılan başvuru üzerine fazla eli sıkı davranmamasını, bir temsilci atanmasında küçük bir fayda görmesi halinde bile atamayı yapmasını kabul etmektedir.

Miras ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından, atanan temsilci, yetkileri çerçevesinde, her bir mirasçının temsilcisi gibidir. Temsilcinin, yetkileri bakımından, vasiyeti yerine getirme görevlisinin ve mirası resmen idareye memur olarak atananların yetkilerine ilişkin hükümler örneksemeyle uygulanacaktır. Temsilin sonuçları bakımından, temsil yetkisini düzenleyen BK 32 vd.deki genel hükümler de uygulanırsa da, bu hükümlerden farklı olarak, yetkinin sadece terekeyi ilgilendiren işlemlerle sınırlı olduğu ve hâkim tarafından atanan bu temsilcinin, tüm mirasçılar birleşse bile görevinden alınamayacağı, temsil yetkisinin kaldırılamayacağı, ancak gene en az bir mirasçının onu atayan hâkimi şikâyeti üzerine gerek görülürse hâkim tarafından yetkisinin kaldırılarak görevine son verileceği unutulmamalıdır.

Temsilci, terekenin iradesi ve korunması için gerekli her türlü işlemi yapmaya yetkilidir. Fakat yetkisi de bununla sınırlıdır. Örneğin, tereke malına el atanlara karşı dava açmaya, tereke alacaklarını tahsile, gerekirse bu konuda dava açmaya, tereke borçlarını ifaya yetkilidir. Buna karşılık, bir tereke malını, bir tereke borcunu ifa maksadı dışında, başkasına devretmeye (örneğin, daha değerli gördüğü bir malla değiştirmeye ya da iyi para ettiği gerekçesiyle satıp parasını almaya) ve terekeyi mirasçılar arasında paylaştırmaya yetkili değildir. Mirasçıların hepsinin atadığı temsilciden farklı olarak, hâkimin bir mirasçının talebi üzerine atadığı temsilcinin bu yetkilerinin yine hâkim tarafından kısıtlanması mümkün fakat genişletilmesi mümkün değildir.

Velayet Vesayet ve Miras Tüzüğünün 62. Maddesine göre tereke mevcudu, temsilciye tutulan defterde gösterilerek teslim edilir ve 63. Maddeye göre, temsilci kendisine teslim edilen malların idaresi hakkında her üç ayda bir mirasçılara ve kendisini atayan sulh mahkemesine belgeli bir rapor sunar. Bir mirasçı tarafından yapılan şikâyet üzerine temsilci hakkında vasinin denetimine ilişkin hükümlere göre işlem yapılır.

Miras ortaklığına mahkemece atanan temsilci ile (en azından mahkemeye bu konuda başvurmamış mirasçılar bakımından )temsil ettiği kişiler arasında bir sözleşmenin kurulduğu söylenemez. Burada, hâkimin kararı üzerine yasadan doğan bir ilişki kurulmuştur. Buna rağmen işin niteliği bakımından, miras ortaklığına atanan temsilci, örneksemeyle, vekilin sorumluluğuna ilişkin hükümlere tabi tutulmalıdır.

Mahkeme tarafından atanan temsilci, görülen gerek üzerine mahkemece görevinden alınmazsa, miras ortaklığının devamı süresince sıfatı devam eder. Temsilcinin gereksiz ya da zamansız bir şekilde görevinden istifa etmesi halinde, BK 512 hükmüne kıyasen, mirasçılara karşı sorumlu olması mümkündür. Miras ortaklığının herhangi bir sebeple sona ermesi halindeyse, temsil yetkisi, mahkeme kararına gerek olmadan kendiliğinden sona erer.

2 thoughts on “Miras ortaklığına temsilci atanması

  1. murat

    Bir sorum var biraz ortaklık temsilcisi atanması Ne demektir o eşimin üstüne babasından kalan yerler var davasında ben takip edebilir miyim bana vekalet verirse bunun hakkında bilgi almak istiyorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Follow us on Social Media