Kişilerin özellikle tutuklama aşamasına ilişkin olarak avukattan hukuki yardım alma hakkı ve bu aşamada dava dosyasına erişim hakları nasıl düzenlenmiştir?

Kişilerin özellikle tutuklama aşamasına ilişkin olarak avukattan hukuki yardım alma hakkı ve bu aşamada dava dosyasına erişim hakları nasıl düzenlenmiştir?

CMK 149’a göre şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiinin yardımından yararlanabilir. Müdafiinin, şüpheli veya sanık ve görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz. CMK 150’ de istem üzerine veya bazı hallerde istem aranmaksızın müdafi görevlendirme zorunluluğu düzenlenmiştir. Bunun dışında Kanunu’nun 101. maddesinin 3. fıkrası ise tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanığın, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafinin yardımından yararlanacağını düzenlemektedir. Böylece tutuklama tedbirine özgü bir mecburi müdafilik öngörülmüştür. CMK’nda ise tutuklama sorgusunda ihtiyari olarak müdafinin vekâletname aranmaksızın hazır bulunabileceği ve dinleneceği düzenlenmiştir (CMK 106).

Dosyaya erişim hakkı bakımından tutuklama koruma tedbiri bakımından özel bir düzenleme bulunmamaktadır. CMK’nun müdafinin dosyayı inceleme yetkisi başlıklı 153 üncü maddesinin 1. fıkrasında müdafinin, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebileceği ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabileceği düzenlenmiştir. Ancak maddenin 2. fıkrasında, katalog halinde sayılan suçlar hakkında sürdürülen soruşturmalarda, dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisinin, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebileceği hallerde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabileceği ifade edilmiştir. Maddenin 3. fıkrası ise kısıtlamanın sınırı olarak yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesinin içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemler e ilişkin tutanakların kısıtlama kapsamında olmadığını öngörmektedir.

Mülga CMUK 143’te dosyayı inceleme ve örnek alma yetkisi benzer şekilde düzenlenmiştir. Ancak kısıtlama kararında herhangi bir suç kataloğu öngörülmüş değildir. Belirtmek gerekir ki yukarıda değinilen katalog suç yaklaşımı CMK’ da 2014 yılında yapılan değişiklikle getirilmiş olup öncesinde tüm suçlar için kısıtlılık kararının verilmesi mümkündü.

Bu arada AİHM’nin ilgili kararları çerçevesinde adil yargılanma hakkı ve özellikle tutuklama kararının etkin bir yargısal denetime tabi tutulabilmesi noktasında şüpheli veya sanığın bizzat veya müdafi aracılığıyla tutuklamanın denetimi için önem taşıyan delillere ulaşmasının zorunlu olduğunu ifade etmek gerekir. Mevcut düzenlemede dosyayı inceleme ve örnek alma yetkisi yalnızca müdafi açısından düzenlenmiş ve yukarıda belirtilen kapsamda bu yetinin kısıtlanabileceği kabul edilmiştir. Dolayısıyla AİHM kararları ışığında ilgili hükümlerin gözden geçirilerek tutuklamaya dayanak teşkil eden delillerin de kısıtlama kararı dışında tutulması, değişiklik yapılıncaya kadar da bu yönde uygulama yapılması gerekmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Follow us on Social Media