Tutuklama süreleri dolduğunda kişiye uygulanan alternatif tedbirlere uyulmaması durumunda kişi yeniden tutuklanabilir mi?

Tutuklama süreleri dolduğunda kişiye uygulanan alternatif tedbirlere uyulmaması durumunda kişi yeniden tutuklanabilir mi?

Tutukluluk süreleri dolduğunda alternatif tedbir olarak adli kontrol uygulanabilir (CMK 109/7). Kişinin adli kontrol tedbirinin gereklerini isteyerek yerine getirmemesi halinde hapis cezasının süresi ne olursa olsun hemen tutuklamaya karar verilebileceği öngörülmüştür (CMK112). Maddede “tutuklama kararı verilebilir“ denilerek tutuklamanın zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu hüküm iki açıdan tutuklamaya ilişkin yasak ve sınırlamalarla karşı karşıyadır. Bunlardan birincisi sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda söz konusu olan tutuklama yasağı (CMK 100/4) bakımındandır. Buna göre adli kontrol tedbirine uymama dolayısıyla tutuklama kararı verilirken üst sınırı 2 yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren suçlara dair tutuklama yasağı dikkate alınmayacaktır. Ancak maddede yalnızca hükmedilecek hapis cezasının süresinin önem taşımadığından bahsedilmesi itibariyle adli para cezasına ilişkin yasak burada da geçerlidir. Kaldı ki sadece adli para cezası verilebileceği bir fiil dolayısıyla kişinin tutuklu yargılanması halinde tutuklulukta geçirilen sürenin mahsubu mümkün olmayacağından haksız tutuklama sebebiyle tazminat yükümü de doğabilecektir (CMK 141/1-f).

Öte yandan söz konusu hükmün,   15 yaşını doldurmayan çocuklarda üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren fiiller sebebiyle öngörülen tutuklama yasağını (ÇKK 21) bertaraf edip etmediği tartışmaya açıktır. Çünkü ÇKK 20‘de çocuklara özgü adli kontrol tedbiri düzenlenmiş olup tedbir kapsamındaki yükümlülüklere uyulmamasının sonucu da aynı maddede -çocuğun yaşına veya hapis cezasının süresi ne değinilmeden- yalnızca “tutuklama kararı verilebilir“ şeklinde düzenlenmiştir. Esasen tutuklama yasağı da bir sonraki maddede öngörülmüştür. Kanunun lafzı, ilgili maddelerin sırası ve özel norm niteliği çerçevesinde söz konusu tutuklama yasağının adli kontrol tedbirine uymama üzerine verilebilecek tutuklama için de geçerli olduğu sonucuna varmak mümkündür. Ancak aksi görüş olarak tutuklama yasağının genel bir düzenleme getirdiği oysa burada adli kontrol tedbirinin yetersiz olduğunun anlaşılması olgusuna dayalı olarak tutuklama tedbirinin devreye girdiği dolayısıyla yasağın dikkate alınmayacağı İleri sürülebilir.

Konumuzla ilgili ikinci durum ise tutukluluk süresi yönünden olup sürede olduğu için başvurulan adli kontrol tedbiri ne aykırılık nedeniyle tekrar tutuklamaya dönülüp dönülemeyeceği tutukluluk süresinin işlevi açısından tartışmaya müsaittir. İlk olarak burada adli kontrol hükümlerine uymamaya dayalı yeni bir tutuklamanın bulunduğu dolayısıyla sürenin ayrıca hesaplanması gerektiği düşünülebilir. Ancak bu yorum tarzı esas alınsa bile AY ve AİHS hükümleri ve ilgili içtihatlar temelinde bir bütün olarak makul süre sınırlamasının dikkate alınması şarttır. Bu konuda karşı görüş olarak ise tutuklama süresinin mutlak olduğu, tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle vurgulanan adli kontrol tedbirine aykırılık dolayısıyla yeniden tutuklama kararı verilemeyeceği ileri sürülebilir. Karşılaştırmalı hukukta bu hususta ilave bir süre uzatımının düzenlendiği ön görülmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Follow us on Social Media